İki yılda bir düzenlenen toplumun kültürel gelişiminin bir parçası olan bienaller çok önemlidir. Çünkü düşündürür, konuşturur, tartışacağımız ve eleştireceğimiz kalıplaşmış olan soruları ya da kavramları, eserler üzerinden yeniden düşünmemizi ve onlara farklı bakış açıları geliştirmemizi sağlarlar. Bu yıl ”iyi bir komşu” temasıyla 15. İstanbul Bienali, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında altı komşu mekanda gerçekleşiyor. Çoğu birbirine yürüme mesafesinde olan bu altı nokta; İstanbul Modern, Galata Özel Rum Okulu, Pera Müzesi, Küçük Mustafa Paşa Hamamı, ARK Kültür.
Küratörlüğünü Elmgreen & Dragset’in üstlendiği iyi bir komşu başlığını taşıyan 15. İstanbul Bienali’nde, 32 ülkeden 56 sanatçının farklı coğrafya ve zaman dilimlerinden hikâyeler anlattığı 150 eseri sergileniyor.
2017’de uğruna seyahate çıkmaya değecek ilk beş sergiden biri…
Kentin dört bir yanına; “İyi bir komşu, siz hastayken size yemek yapar mı? Komşu bir ülkeden midir? Sizinle aynı gazeteyi mi okur? Daha yeni taşınmış birisi midir?” gibi afişler yerleştirilmiş. Komşuluk ve sınırlar üzerine bir takım sorular soran afişler, serginin içine izleyiciyi katarken, bizleri iyi bir komşu anlayışını da sorgulamaya davet ediyor. Kentin sokaklarına yayılmış bu afişler bize, “komşu” denince akla ilk gelenin önce bir insan olduğunu gösteriyor ancak bienal boyunca sergilenen eserler bu algıyı değiştirip bizlere bir dizi yeni sorular sordurmayı başarıyor.
‘İyi bir komşu’
İyi bir komşu teması, bazı eserlerde ev kavramını ele alırken aidiyet ve kök salmışlık duygusunu vurguluyor. Bu sergi, farklı yaşam tarzlarını ve içinde yaşayanlar olarak bizlerin evdeki alanlarımızı en iyi şekilde kullanma ve kişiselleştirme biçimlerimizi araştırıyor, böylece evin nasıl da farklı kimliklere dair ipuçları barındırabileceğini ve tarih boyunca kendini ifade etmenin bir aracı olduğunu, iyi bir komşunun tanımının tek olmadığını; herkese, zamana, mekana göre değişiklik gösterebileceğini anlatıyor.
Bienalde neler dikkat çekiyordu?
Seramik sanatçısı Burçak Bingöl’ün İstanbul’un 20 farklı noktasına yerleştirmiş olduğu üzerinde çiçek desenleri olan kameraları komşularımız tarafından gözetlendiğimiz aynı zamanda bizim de sosyal medya aracılığıyla izlediğimiz Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu düzene gönderme yapıyor. İyi komşu sizi gözetlemeyip kendi haline bırakan mıdır sorusunu kafalarımızda uyandırıyor.
Abdessemed’in fil dişinden yapılma Vietnamlı kız heykeli “Feryat”…, bize evini, huzurunu, onurunu ve yaşamını yitirmenin ne demek olduğunu anlatırken; acı ve şiddetin trajik zaman dışılığını gösteriyor.
Pera Müzesinde bir diğer dikkat çeken çalışma ise Meksikalı sanatçı Alejandro Almanzo Pereda’ nın eserleri. Bir sanatçıdan topladığı doğa resimlerini betona batırarak ürettiği eserler, insanın doğayla hem bu kadar iç içe olma isteğine, hem de betonlaşarak onunla nasıl savaştığına dair dikkat çekiyor. Sanatçı, bu iki tezat durumu ortaya koyarak, duvarın mı tabloya tablonun mu duvara ihtiyacı var sorusunu zihinlerimizde uyandırıyor.
İstanbul’un tarihi dokusuyla bütünleşen bu bienal, bu şehrin dilini çok güzel yansıtmış. Derinliğiyle, yatay ve dikey uzamlarıyla, felsefeyle sanatın iç içe oluşuna tanıklık etmek ve iyi ki varsın sanat demek için…Görmeden geçmeyin derim!..
Peki sizce iyi bir komşu;
nadiren gördüğünüz birisi midir?
evinde hayvan beslemeyen bir aile midir?
Daha yeni taşınmış birisi midir?
Sizin için önemli midir?
Facebook’ta arkadaşınız mıdır?
Mahallenizde aktif midir?
Sizden daha yavaş mı yoksa daha hızlı mıdır?
Size her şeyin eskiden nasıl olduğunu mu hatırlatır?
Asla şikayet etmeyen birisi midir?
Kız arkadaşı için yemek hazırlarken şarkılar mırıldanan aşık bir kadın mıdır?
Hemen yanı başınızdaki evsiz adam mıdır?
Güçlü sinyali olan kablosuz internetini şifresiz kullanan birisi midir?
Hiç parti vermemiş birisi midir?
Sizinkinden daha geniş bir aileye sahip birisi midir?
Müzik dinlerken kulaklık mı takar?
Mülkünü korumak için silah bulunduran birisi midir?
Sizden daha zengin mi yoksa daha yoksul mudur?
Sizden farklı bir ritim duygusuna sahip ve daha yaşlı birisi midir –mesela orada pikap çalarken siz kablosuz mu takılıyorsunuz?
Sizi rahat bırakan birisi midir?
Siz tatildeyken mektuplarınızı toplayan birisi midir?
Sadece duygu yüklü bir çocukluk anısı mıdır?
Yeni taşınıp gitmiş birisi midir?
Komşu bir ülkeden midir?
Nadiren dışarı çıkan yaşlı bir dul mudur?
5 yaşındaki çocuğunuza bakmaya istekli midir?
Arabasının arkasında “Sınırları Kapatın” yazan birisi midir?
Biriktirdiği tuhaf şeyleri penceresinin önüne dizen birisi midir?
Siz hastayken size yemek yapar mı?